KAAN, Türk savunma sanayiinin şimdiye kadar yürüttüğü en büyük ve en stratejik projelerden biri. Gerek teknoloji gerekse uluslararası iş birliği boyutuyla, yalnızca Türkiye’nin değil, küresel savunma dengelerinin de dikkatini üzerine çekiyor. Savunmasanayist.com Genel Yayın Yönetmeni Anıl Şahin de konuya ilişkin Haber7 muhabiri Yavuz Selvi'ye, "Özellikle Endonezya’nın projeye olası katılımı, KAAN’ı sadece bir hava aracı olmaktan çıkarıp, Türkiye’nin diplomatik gücünü artıran çok uluslu bir teknoloji platformuna dönüştürüyor." değerlendirmelerinde bulundu.
"KAAN BAZI KABİLİYETLERİNE DAHA ERKEN KAVUŞABİLİR"
Savunmasanayist.com Genel Yayın Yönetmeni Anıl Şahin şunları söyledi:
KAAN tabii çok büyük bir proje aslında. Türk savunma sanayi bünyesinde yürütülen değer açısından, mali değer açısından en büyük projelerden bir tanesi. Dünya genelinde de bu tip projeler genellikle partnerlik tekniğiyle yürütülüyor. Yani örneğin işte ABD var. ABD'nin yürüttüğü F-35 projesi var. Ama F-35 projesinde çok sayıda geliştirici partner ülke var.Biz de onlardan bir tanesiydik CATSAA yaptırımlarına girmeden önce.
Dolayısıyla bu partner ülkeler uçağın geliştirme faaliyetlerindeki masrafları, AR-Ge masraflarını sırtlıyorlar. Bu masrafları ortak oluyorlar. Ama bunun karşılığında uçağın üretimin de söz sahibi olup, uçağın işte erken teslim alıp, daha düşük bedelle teslim alıp, o geliştirme esnasında sarf ettikleri masrafı sonradan çıkarıyorlar. Çeşitli geri dönüşleri oluyor. Tabii KAAN da çok büyük bir proje olduğu için KAAN projesine dahil olacak her ülke, KAAN'nın geliştirilmesi sürecini olumlu yönde etkileyecektir. Daha düşük maliyetlerle Türkiye harcama yapacaktır. Dolayısıyla geliştirme süresi kısalacaktır. Bazı kabiliyetlere çok daha erken erişecektir.
"KAAN'IN DİPLOMATİK GÜCÜ ARTACAK"
Aynı zamanda işte KAAN'ın mesela şu andaki versiyonlarında ABD'den F-110 motoru tedarik ediliyor. Sadece Türkiye'nin kullanacağı KAAN savaş uçakları için Türkiye ABD'den motor talep ediyor. Bu ayrı bir denklem. Ama aynı zamanda işte Endonezya'nın, Azerbaycan'ın ihtiyaçları söz konusu olduğunda onlar için de motor talebi olursa, motor bir örnek diğer sistemleri de kastediyorum burada, bu taleplerin onaylanması ihtimali daha da güçlenecek. Yani aslında KAAN'a diğer ülkelerin ortak olması, KAAN'ın diplomatik gücünü, uluslararası politikalardaki gücünü de güçlendirecek bir durum. Endonezya aslında Güney Kore'nin işte KAAN muadili sayabileceğimiz hatta KAAN'dan biraz daha düşük özelliklere sahip olan KF-X projesinde partner konuldu. Ama orada çeşitli anlaşmazlıklar yaşanıyor Endonezya ile Güney Kore arasında. Aslında Endonezya'nın KAAN'a katılması demek bir taraftan da Güney Kore'nin KF-X projesinden, daha doğrusu KF-21 projesinden ayrılması anlamına geliyor. Bu da önemli bir basamak.
"MALEZYA PROJEYE KATILABİLİR"
Diğer taraftan daha önce Azerbaycan şu anda KAAN projesine katılım sağlamıştı. Düşük seviyelerde. Endonezya ile birlikte aslında KAAN'a Asya Pasifik'teki ilk katılımcı gelmiş olacak. Bu bir aslında kilometre taşı etkisi de yaratabilir. Endonezya'nın ardından özellikle Malezya da KAAN projesine girebilir. Dolayısıyla KAAN'a yönelik uluslararası katılım artabilir. Çünkü Pakistan'dan bahsediyoruz, Azerbaycan'dan bahsediyoruz, Endonezya'dan bahsediyoruz, Malezya'dan bahsediyoruz. Bunların hiçbirisi F-35 programına bulunmuyor. Bu ülkelerin F-35 yani dolayısıyla 5. nesil bir savaş uçağı tedarik etmeleri çok zor. Çünkü tedarik edebilecekleri uçak yok. Yani ya Rusya'dan Su-57 alacaklar, ya ABD'den F-35 alacaklar ya da Çin'den J-20 alacaklar. Ama 3 ülkeden bir şey almak istemiyorlarsa dolayısıyla bir 5. nesil savaş uçağı programına katılmak zorundalar. Şu anda da aslında ikili ilişkilerinden ötürü katılabilecekleri en mantıklı program Türkiye'nin 5. nesil savaş uçağı programı. O yüzden Endonezya başta olmak üzere birçok ülke bu programa ilgi gösteriyor. Aynı zamanda sadece bir uçak tedariki olarak algılamamak da lazım.
Bu ülkelerin KAAN programına katılmaları demek kendi yerel savunma sanayi ekosistemlerinde, kendi mühendislerinin de uçak nasıl yapılır, 5. nesil savaş uçağı teknolojileri nelerdir gibi o teknolojiler üzerinde bir bilgi birikimi sağlamasına, belki de ilerleyen aşamalarda kendi hava platformlarını geliştirmesine olanak sağlayacak. Bu da oldukça önemli bir bileşen.