Piyasa beklentileri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 42,5’te sabit tutması yönündeydi. Ancak Merkez Bankası, bu beklentilerin aksine 350 baz puanlık artışla faizi yüzde 46’ya yükseltti. Kararın ardından pek çok ekonomist, faiz artırımıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
EĞİLMEZ: “DOĞRU KARAR”
Ekonomist Mahfi Eğilmez, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararını “doğru adım” olarak nitelendirdi ve kararın kendi önerileriyle örtüştüğünü belirtti. Eğilmez, Merkez Bankası’nın politika faizini haftalık repo ihalesiyle %46’ya çıkarmasını destekledi.
Kararın teknik açıdan faiz indirimi gibi de algılanabileceğini ifade eden Eğilmez, gecelik %46 yerine artık haftalık repo ile %46 faiz uygulanmasının yıllık bileşik faizi biraz düşüreceğini ancak bunun önemli olmadığını söyledi.
TCMB’nin haftalık repo yöntemine dönmesinin, politika faizinin yeniden etkin hale gelmesi açısından önemli bir adım olduğunu vurguladı.
ASH: “ZOR AMA GEREKLİ BİR ADIM”
BlueBay Asset Management Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, faiz artışını zor fakat doğru bir hamle olarak değerlendirdi:
“Zor bir karar ama döviz rezervlerinin kaybı göz önüne alındığında doğru karar. Bu önleyici sıkılaştırma ile TCMB, enflasyondaki düşüş sürecinde daha agresif hareket edebilir.”
“SIKI DURUŞ SÜRECEK MESAJI VERDİ”
Ekonomist Mustafa Aşkın, Merkez Bankası’nın faiz artışını “zorunlu bir hamle” olarak nitelendirerek, kararın hem enflasyonla mücadele hem de piyasalara net mesaj verme açısından önemli olduğunu söyledi.
Aşkın’a göre, Mart ayında yaşanan siyasi gelişmelerin etkisiyle Türkiye’den ciddi para çıkışı oldu ve enflasyon düşüşü beklentileri karşılamayınca Merkez Bankası daha sert bir para politikası uygulama kararı aldı.
Merkez Bankası'nın aslında daha önce üst bantta uygulamaya başladığı %46'lık faiz oranını şimdi politika faizi olarak resmileştirdiğini belirten Aşkın, bu adımın piyasaya “sıkı duruş sürecek” mesajı verdiğini vurguladı.
Aşkın ayrıca, dış faktörlerden ABD’deki Trump politikalarının da Türkiye ekonomisine baskı yaptığını belirterek, Merkez Bankası'nın oldukça zor bir süreci yönettiğini ifade etti.
“GEREKİRSE MÜDAHALE EDERİM”
Ekonomist Prof. Dr. Sefer Şener, TCMB’nin faiz artırım kararının piyasa beklentilerinin üzerinde olduğunu ve bu nedenle bir sürpriz etkisi yarattığını belirtti. Merkez Bankası’nın zaten gecelik borçlanmalarda %46 uyguladığına dikkat çeken Şener, bu artışın aynı zamanda bir teknik uyum anlamı taşıdığını ifade etti.
Karar metnindeki enflasyon beklentilerinde bozulma vurgusunun kritik olduğunu dile getiren Şener, yıl sonu enflasyon beklentisinin (’den ),85’e çıkmasının bu kararı desteklediğini söyledi.
Merkez Bankası’nın bu adımıyla piyasaya “gerekirse müdahale ederim” mesajı verdiğini vurgulayan Şener, bunun yabancı yatırımcılar açısından da güçlü bir sinyal olduğunu belirtti.
Haziran toplantısına kadar politika faizinde yeni bir adım beklenmediğini ifade eden Şener, bu sürecin piyasalar açısından istikrar sinyali taşıdığını belirtti.
Kararın, tüketimi sınırlayarak enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacağını ve piyasalar açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
AYDIN: “REZERVLER ÜZERİNDEKİ BASKI AZALACAK”
Ekonomist Dr. Burcu Aydın, kararın rezerv yönetimi açısından önemli olduğunu vurguladı:
“19 Mart sonrası artan risklere karşı Merkez Bankası, faiz silahını da devreye soktu. Bu adım rezervler üzerindeki baskıyı azaltabileceği gibi, yıl sonu enflasyon beklentilerini de aşağı çekebilir.”
ALTINSAÇ: “DOĞRU YÖNDE BİR ADIM”
TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, politika faizinin artırılmasını olumlu karşıladı:
“TCMB’den gelen 350 baz puanlık faiz artışı doğru yönde bir adım. Politika faizi yüzde 46, koridor üst bant ise yüzde 49 oldu.”
ŞENGÜL: “FAİZ KORİDORU GENİŞLETİLDİ AMA…”
Ekonomist Özlem Derici Şengül, karar metnine dikkat çekerek teknik detaylara işaret etti:
“Henüz haftalık repo ihalesine dönüş olduğuna dair açık bir ifade yok. Eğer O/N (overnight) fonlamayla devam edilecekse, bu durumda net artış 300 baz puan oldu.”
KOZANOĞLU: “BÜYÜMEYİ YAVAŞLATACAK”
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, kararın borçlanma üzerindeki etkisine dikkat çekti:
“Yaşanan döviz rezervi kaybı ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Ancak bu karar büyümeyi yavaşlatacak, borç geri ödemelerini zorlaştıracaktır.”
USKUAY: “MERKEZ BAĞIMSIZLIĞINI GÖSTERDİ”
Ekonomist Gökhan Uskuay, kararın Merkez Bankası’nın bağımsızlık vurgusu açısından önemli olduğunu belirtti:
“Merkez Bankası bağımsızlığını ilan etti diyebiliriz. Rezervleri korumak ve süreci tersine çevirmek için geniş bir hareket alanı elde etti.”
“MERKEZ BANKASI KAPIYI AÇIK BIRAKTI”
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, Merkez Bankası’nın mesajlarının sıkılaşma yanlısı olduğunu belirterek, olası gevşeme durumunda önceliğin faiz koridorunun normal aralığa döndürülmesi olacağını ifade etti. Ayrıca, koridorun üst sınırının yüksek tutulmasının TL açısından destekleyici olduğunu ve Merkez Bankası'nın yeni artışlara kapıyı açık bıraktığını söyledi.
“KARAR ENFLASYONLA MÜCADELE İÇİN OLUMLU”
Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş ise faiz kararının büyüme açısından olumsuz ama enflasyonla mücadele açısından olumlu olduğunu dile getirdi. Haziran toplantısına kadar Merkez Bankası'nın önemli bir manevra alanı olduğunu belirten Demirtaş, döviz talebinin faiz kararlarında belirleyici olacağını ekledi. Mevcut faiz artırımı büyümeyi yavaşlatabilir ancak döviz üzerindeki baskıyı hafifletebilir yorumunu yaptı.