Haber7
İngiltere merkezli ekonomi gazetesi Financial Times, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifeleri ile ilgili dikkat çeken bir analiz yazısı yayımladı. "Çin, Trump'ın ticaret savaşına karşı koymak için iyi bir konumda" başlıklı makalesinde İngiliz medya kuruluşu, Trump'ın hamlelerinin ABD'ye büyük zarar vereceğini yazdı.
GÜMRÜK TARİFELERİYLE BAŞLAYAN SAVAŞ TERS TEPME RİSKİ TAŞIYOR
Financial Times'ın analiz yazısına göre; geçtiğimiz hafta dünya ekonomisi, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarıyla sarsıldı. “Kurtuluş günü” olarak adlandırdığı çıkışın ardından, Trump en uç tehditlerinden geri adım atmış olsa da, ABD’nin ithalat ürünlerinin neredeyse tamamına %10’luk bir tarife, çelik, alüminyum ve otomobillere %25’lik ek vergiler, Çin'e yönelikse akıl almaz şekilde %145’e varan gümrük vergileri getirildi.
Trump’ın ekibi, bu karmaşayı Çin’in merkantilizmine karşı bir koalisyon kurma planı olarak göstermeye çalışıyor. Ancak bu planın başarıya ulaşma ihtimali oldukça düşük. Çünkü Trump’ın asıl amacının ticaret açıklarını kapatmak, sanayiyi canlandırmak ya da Çin’in haksız ticaret uygulamalarını cezalandırmak olmadığını görmek gerekiyor. Bu açıklamaları sık sık dillendirse de, hem kendi politikalarıyla çelişiyor hem de bu hedeflerin çoğu gerçekçi değil.
GÜMRÜK VERGİLERİ, TRUMP’IN GÜÇ GÖSTERİSİNİN ARACI
Trump’ın asıl motivasyonu, gücü elinde toplamak ve bunu kullanmak. Gümrük tarifeleri, bu hedef için en etkili araç. ABD pazarına erişimin dünyanın geri kalanı için vazgeçilmez olduğunu yıllardır düşünen Trump, Kongre müdahale etmedikçe istediği ülkeye istediği zaman, istediği nedenle gümrük vergisi uygulayabiliyor. Bu da ona sınırsız güç sağlıyor.
Trump için önemli olan, egemenliğini göstermek ve karşısındakilerden boyun eğmelerini sağlamak. Onun gümrük uygulamalarına direnmeyen ülkeler daha düşük oranlı tarifelerle “ödüllendirilirken”, karşı koyan ülkeler cezalandırılıyor.
KÜRESEL LİDERLERİN TRUMP’A GÜVENİ KALMADI
Birçok ülke artık, Trump’ın danışmanlarının sunduğu ekonomik gerekçelerin bir aldatmaca olduğunu fark etmiş durumda. Trump başta olduğu sürece, ABD ile ittifak kurmak akılcı bir tercih değil. Bu durum, Çin’e karşı kurulacak bir uluslararası koalisyonun da başarısız olacağının göstergesi.
Geçtiğimiz Çarşamba günü, “karşılıklı tarifeler” politikasından geri çekilmesi de Trump’ın gücünün sınırlarını gösterdi. Tahvil piyasalarının olumsuz tepkisi üzerine geri adım atan Trump, artık tekrar tarife arttıramaz. Çünkü ABD Hazine tahvil piyasası bir kez daha isyan edebilir.
Bundan sonra dünya liderlerinin tercihi, yüzeysel tavizler karşılığında gümrük vergilerinin düşürüldüğü hızlı anlaşmalar yapmak olacak. Ancak bu tavizler, Çin ile olan ticaret ilişkilerinin bozulmasını içermeyecek.
ÇİN, EKONOMİK YIPRATMA SAVAŞINA HAZIR
Yüzeyde Çin daha kötü durumda gibi görünse de, aslında uzun süreli bir ekonomik yıpratma savaşına ABD'den daha hazırlıklı. ABD pazarına erişimini kaybetmiş olabilir, ancak bu açığı yerli tüketimi arttırarak kapatabilir. Uzun süredir sıkı para politikası ve sanayiye odaklı kaynak tahsisi yüzünden bastırılan iç talep artık güçlendirilmeye çalışılıyor.
Ayrıca Çin, Amerikan teknolojilerine bağımlı olmadan üretim yapma konusunda da son beş yılda büyük yol kat etti. ABD ithalatı olmadan da ayakta kalabilecek durumda.
Çin, renminbi üzerindeki kontrolünü hafifçe gevşeterek gümrük baskısını absorbe ediyor. Para biriminin %1-2 oranında daha düşmesine izin verilebilir. Ancak etkili bir iç talep teşvikiyle ülkeye taze sermaye girişi sağlanarak döviz kuru istikrarı korunabilir.
ABD, KENDİ KENDİNE YENİK DÜŞEBİLİR
ABD ise Çin’den gelen tüketim mallarına uyguladığı vergi nedeniyle yüksek enflasyonla karşı karşıya. Çin endüstriyel girdilerine üç kat daha bağımlı olan ABD, bu girdilerin maliyetinin artmasından ciddi şekilde etkileniyor. Bu durum iş yatırımlarını şimdiden olumsuz etkilemeye başladı.
Sonuç olarak, Çin’in çözebileceği bir talep problemi varken, ABD’nin karşı karşıya olduğu arz şoku ve potansiyel stagflasyon ancak radikal bir ekonomik rejim değişikliğiyle aşılabilir.
Trump’ın Çin’e karşı başlattığı ticaret savaşının nihai amacı Çin’i diz çöktürmekse, bu savaşın sonu hayal kırıklığı ve başarısızlık olacak.